Tarım atıkları, orman sektörü organik atıkları, hayvansal atıklar(mezbaha atıkları, dışkı, vb) veya şehir atık sularının oksijensiz ortamda çürütülerek; çeşitli su bitkileri gibi canlı (biyolojik) kaynaklar yolu ile elde edilen yakıta Biyogaz, bu enerji türüne Biyokütle Enerjisi (biomass) denilmektedir. Kısaca organik maddelerden çeşitli yollarla elde edilen enerji, biyokütle enerjisidir.

Daha çok ısınma amaçlı kullanılan bu enerjinin en eski bilinen hammaddesi; yakacak odun, odun kömürü ve hayvan gübresidir. Klasik yakma işlemi ile elde edilen bu tip biyokütle enerjisinin yanında; enerji tarımı ürünlerinden, kentsel atıklardan, tarımsal endüstri atıklarından yakma işlemi ya da farklı teknikler kullanılarak katı, gaz ve sıvı yakıtlara çevrilerek biyokütle yakıt elde edilmesi, ısı ve elektrik üretilmesi mümkün olmaktadır. Diğer bir anlatımla, ana bileşenleri karbonhidrat bileşikleri olan bitkisel ve hayvansal kökenli tüm maddeler “Biyokütle Enerji Kaynağı”, bu kaynaklardan üretilen enerji ise “Biyokütle Enerjisi” olarak tanımlanmaktadır.

İnsanların veya hayvanların ürettiği organik maddeleri enerji üretmek için kullanmak hem kolaydır hem de avantajlıdır. Biyokütle enerjisi, doğa için doğadan enerji elde etmek amacıyla doğal sirkülasyondan faydalanır.

SARA Enerji , Biokütle proje detaylarını oluşturup, gerekli resmi  izin işlem süreçlerini tamamlamaktayız. Enerji üretim teknolojisi seçimi ve tedariki ile idari süreçlerinizi de kolaylaştıracak mühendislik çözümleri sunmaktayız.

Proje geliştirme hizmetlerimiz kapsamında;

  • Tedariki sağlanabilecek hammadde kaynaklarının kapsamlı kapasite, maliyet ve analiz değerlendirmeleri
  • Yenilenebilir enerji piyasası ve teşviklere ilişkin kapsamlı hizmet sunumu
  • Optimal seçenekler çerçevesinde CAPEX ve OPEX çalışmalarının YEKDEM kapsamında değerlendirilmesi
  • Finansal risk analizi
  • Erişim kolaylığı, arazi kullanımı, ekoloji, jeoloji, arkeoloji, hidroloji şeklindeki çevresel değerlendirmeler çerçevesinde lokasyon tespiti
  • Biyokütle enerji santrali için optimal enerji üretim teknolojileri seçimi
  • Altyapı ve şebeke bağlantı tasarımlarının oluşturulması
  • Biyokütle enerji santrali makine-ekipman ihtiyaç analizi
  • ENH planlaması
  • Lisanslama süreç analizi
  • Önlisans/lisans süreç yönetimleri, gerekli izin ve onayların alınması
  • İnşaat, şebeke ve bağlantı izinlerinin alınması
  • Finansman çözümler
  • EPC süreç yönetimi
  • Kontrol ve denetimler
  • ETKB geçici kabulü
  • YEKDEM kabulü
  • Hammadde tedariki
  • Lojistik süreç yönetimi
  • Hammadde stok yönetimi
  • Proaktif biyokütle enerji santrali işletme yönetimi
  • ETKB kesin kabulü
  • Periyodik raporlama

şeklinde yatırımınızın fikir aşamasından nihai noktasına kadar olan tüm süreçlerde sizlere hizmet vermekteyiz.

 

 

 

 

 

 

Sara  Enerji, alanında uzman ekibiyle Türkiye genelinde Rüzgar Enerjisi işle elektrik üretimi için projeleri geliştirme ve bu konuda danışmanlık hizmeti vermektedir. 

  • Yer seçimi
  • Ölçüm sistemi
  • Enerji üretim değeri hesaplaması
  • Türbin seçimi ve santral dizaynı
  • Finansman
  • İnşaat / Montaj

Proje Planlama:

  • RES Rüzgar Gözlem İstasyonu (RGİ)
  • Proje Formülasyonun Belirlenmesi
  • Tesis Yerinin Belirlenmesi
  • Tesis Kapasitesinin Belirlenmesi
  • Maliyet Analizi
  • Bütçe Planı
  • Termin Planı
  • Maliyet Yönetimi
  • Planlama (Fizibilite) Raporunun Hazırlanması

Proje Yönetimi:

  • İnşaat Öncesi Proje Yönetimi
  • İnşaat Aşaması Proje Yönetimi
  • Proje Denetimi
  • İdari Süreç Danışmanlığı
  • Teknik Danışmanlık
  • Yatırım Danışmanlığı & Finansal Danışmanlık
  • Kapsam Yönetimi
  • Süre Yönetimi
  • Kalite Yönetimi
  • Maliyet Yönetimi
  • Risk Yönetimi
  • Değer Mühendisliği

Proje Denetimi olarak :

  • İnşaat ve Montaj Süreçlerinde Denetim Hizmeti
  • İnşaat Aşaması Şantiye Denetimi
  • Montaj Aşaması Şantiye Denetimi
  • İş Güvenliği Denetimi
  • Termin Planına Uygun İlerlemenin Sağlanması
  • Günlük/Haftalık/Aylık İş Takibinin Yapılması
  • Düzenli Bilgilendirmenin Sağlanması (Raporlama & Toplantı)
  • Kalite ve Kontrol Süreçlerinin Yönetilmesi
  • Gerekli Testlerin Protokollere Uygun Şekilde Tamamlanması
  • Devreye Alma ve Kabul Süreci

Uzman ekiplerimiz ile yapmaktayız.

 

 
                 
 
 
Elektrik üretim ve dağıtım sistemleri , Ülkelerin önemli kritik altyapılardan biridir. Bu altyapıların daha kolay ve etkin yönetim için büyük ölçüde SCADA sistemleri kullanılmaktadır. Günümüzde SCADA sistemlerinin İnternet protokollerini yaygın olarak kullanmaya başlaması siber güvenlik tehditlerine varabilecek tehditleri de beraberinde getirmektedir. Çünkü bir ülkenin veya bir bölgenin kısa bir süreliğine bile elektriğinin kesilmesi çok ciddi sonuçlar doğurabilir.

Kritik altyapılar, bir ülkede ekonomi ve sosyal hayatın sağlıklı bir şekilde işlemesi için ciddi öneme sahip olan fiziksel ve sayısal sistemler olarak tanımlanmıştır. Enerji üretim ve dağıtım sistemleri de önemli kritik altyapıların başında gelmektedir. Geçmiş senelerde, kritik altyapılar fiziksel ve mantıksal olarak değerlendirildiğinde güvenlik denildiğinde daha çok fiziksel güvenliğe önem verilmiştir. Fakat bilgi teknolojilerindeki gelişmeler hem altyapıları hem de altyapılar arasındaki ilişkileri ve bağımlılığı etkilediği için bu sistemlerin fiziksel güvenlik yanında mantıksal güvenliği de ön plana çıkmıştır. Çünkü günümüzde kritik altyapı BT (Bilgi Teknolojileri)sistemleri genellikle bilgisayar sistemleri ile kontrol edilmekte ve izlenmektedir. Bilgisayar sistemleri de TCP/IP protokol ailesini kullandığı için İnternete bağlı olsa da olmasa da güvenlik riskleriyle karşı karşıyadır.

Kritik altyapı kavramının ortaya çıkmasının en önemli nedeni bilgi teknolojilerinin yaygın bir şekilde kullanılmasıdır Kritik altyapılar ve bilgi teknolojileri birçok yönden, ciddi şekilde kesişmektedir. Bu kesişimler bilgi teknolojilerinin önemini çok açık bir şekilde göstermektedir. Bu önem, “kritik bilgi altyapıları” teriminin ortaya çıkmasına yol açmıştır. OECD (Organisation for Economic Co-operation and Development) kritik bilgi altyapılarını, fonksiyonelliğini yitirmesi durumunda sağlık hizmetlerine, toplumsal emniyet ve güvenliğe, vatandaşların ekonomik refahına veya hükümetin/ekonominin verimli çalışmasına ciddi yönde tesir eden bilgi ağları ve sistemleri olarak tanımlamaktadır.

SCADA sistemleri, petrol , gaz,  elektrik gibi endüstrilerdeki makineleri etkileyen , sayaçlardan tüm boru hatlarına kadar her şeyi kontrol eden karmaşık araçlardır . SARA ENERJİ bu sektörün derinlemesine bir analizi, SCADA sistemleri ve kurumsal BT sistemleri birleşmeye başladıkça, özellikle eski veya eski ekipmandaki güvenlik açıkları zamanında ele alınmazsa, güvenlik risklerini engelleyecek çözümler üretmektedir. 

Elektrik Üretim ve Dağıtım Sistemlerinin Otomasyonu

Günümüzde enerji üretim ve dağıtımının kontrolü, su, doğal gaz, kanalizasyon sistemleri gibi kritik altyapıların kontrol edilmesi ve izlenmesini de sağlayan SCADA(Supervisory Control And Data Acquisition) sistemleri tarafından yapılmaktadır. Bu sistemlerin büyük bir bölümü bilgi ve iletişim teknolojilerinden oluşmaktadır.

Mimari yapı olarak SCADA’yı birinci nesil monolitik, ikinci nesil dağıtık (distributed) ve üçüncü nesil ağ tabanlı (networked) olarak üç nesle ayırmak mümkündür. Birinci nesil sistemlerde ağ yapısı mevcut değildir uzak terminal birimleriyle haberleşmeler özel protokollerle yapılmaktadır. Ayrıca bu tür sistemlerde yedeklemede bulunmamaktadır.

İkinci nesil SCADA sistemlerinde; bilgiyi gerçek zamanlı paylaşan ve LAN(Local Area Network) ile birbirlerine bağlanan çoklu istasyonlar kullanılmıştır.

Üçüncü nesil olarak günümüzde kullanılan ağ tabanlı SCADA sistemleri, RTU (Remote Terminal Unit) imalatçılarına ait özel protokoller yerine açık sistem mimarisini daha çok kullanmaktadır. Bu nesil SCADA sistemlerinin kullandığı açık sistem protokolleri, LAN’dan daha ziyade WAN üzerinden fonksiyonel olarak kullanılmaktadır. Açık mimaride yazıcılar, disk sistemleri, veri kaydediciler gibi üçüncü parti çevre aygıtlar sisteme daha kolay bağlanabilmektedir. WAN protokolleri (IP ve benzeri) sunucuyla iletişim ekipmanları arasındaki iletişimi sağlamaktadır. Diğer yandan bu SCADA sistemlerinin siber savaşlara ve siber terörist girişimlere açık olması gibi bir güvenlik sorununu gündeme getirdiği de aşikârdır.

SARA , Enerji otomasyonu ve enerjinin yönetimi sistemleri, endüstriyel otomasyon sistemleri gibi alanlarda enerji şirketlerine yönelik geniş bir yelpazede ürün temini, anahtar teslim çözümler, mühendislik ve danışmanlık hizmetleri gibi geniş bir hizmet portföyüne sahiptir.

Elektrik Dağıtımında SCADA Sistemi Faaliyetlerimiz ; 

  • Endüstriyel tesisleri ve Enerji Üreticileri için güvenilir, sürdürülebilir SCADA sistemi kurulumu ve  servis desteği
  • Yük Yönetimi, Yük Atma ve Generator Kontrol Sistemleri
  • Arıza Ayırma Sistemleri
  • TEİAŞ Arıza Kayıt, TEİAŞ Milli Yük Tevzi Haberleşme Sistemleri
  • Enerji Otomasyonu Uygulamaları: Uzaktan İzleme ve Kontrol – SCADA, RTU, Koruma Röleleri Haberleşme Sistemleri
  • SCADA Sistemi ile Enerji Kalitesi izleme Sistemleri
  • Endüstriyel Tesisler ve Enerji Santrallerinin enerji otomasyonu ve kontrol sistemlerinin teknolojik olarak yenilenmesi (Retrofit) çözümleri
  • Enerji Otomasyonu sistemleri için Haberleşme çözümleri – Telemetri Protokolleri: IEC.. , DNP3, Modbus TCP, Modbus RTU vs.
  • Senkronizasyon Sistemleri
  • Siber Güvenlik Uygulama ve Çözümleri

 

Jeotermal enerji, yer kabuğunun işletilebilir derinliklerinde birikmiş olan ısının meydana getirdiği bir enerji türüdür. Yeraltına sızan sular burada gözenekli ve geçirimli özellikleri bulunan hazne kayalarda toplanır.

Çeşitli araştırma tekniklerinin uygulanması sonucunda, jeotermal enerjinin oluştuğu uygun jeolojik koşullarda yapılan sondajlarla aşırı derecede ısınmış sular, yaş ve kuru buhar olarak yeryüzüne çıkarılmaktadır. Bu jeotermal akışkan, üzerindeki basıncın azalması ile su-buhar fazlarına ayrılmaktadır. Ayrılan buhar, jeotermal santrallere gönderilerek, elektrik enerjisine dönüştürülmekte, atık su ise, diğer ısıtma sistemlerinde kullanılmakta veya yer altına basılmaktadır. Yaş buhar, buhar yüzdesinin ve entalpisinin yüksek olması durumunda elektrik üretimi için daha verimli olmaktadır.

Yer kabuğunun derinliklerinden elde edilen kızgın kuru buhar ise, doğrudan jeotermal santrallere gönderilerek elektrik enerjisine dönüştürülmektedir.

Elektrik üretimi için en elverişli jeotermal kaynaklar, yüksek sıcaklıklı ve yüksek entalpili kuru buhar sistemleridir. Bunların sıcaklıkları 250ºC-380ºC arasında değişmektedir. Çok az nemliliğe sahip buhar, kızgın kuru buhar olarak tanımlanmaktadır.

1985 yılı sonunda Yerküre üzerindeki jeotermal santrallerin toplam kapasitesi 4763MW (Megavat) dolayında bulunmaktaydı. Yapımı sürdürülen jeotermal santrallerle 2000 yılından, 72890MW elektrik enerjisi üretimi beklenmektedir. Bu veriler, jeotermal enerjinin ileride önemli bir güç kaynağı haline geleceğini ve konvansiyonel fosil enerji kaynaklarının yerini alacağını göstermektedir.

Bugünkü enerji gereksinimi karşısında jeotermal kaynakların enerji üretimine olan katkısı küçük görülebilir. Ancak bu enerji türünün araştırılması ve yararlanma biçimi ile ilgili çalışmaların oldukça yeni olması da gözden uzak tutulmamalıdır.

Tükenirliği olmayan, yenilenebilen bu enerji kaynağı üzerinde, yerküremizde çalışmalar sürdürülmekte, özellikle yararlanma biçimleri konusunda yeni araştırmalar yapılmaktadır. Jeotermal enerji kaynaklarının araştırılması konusunda başarılı çalışmalar yapılmakta ancak, bu enerjiden pratik ve ekonomik biçimde yararlanma konusunda yavaş bir ilerleme gözlenmektedir.

Sara Enerji, jeotermal enerji projeleri üzerine gerekli çalışmaları yapmakta olup, projelendirme çalışmaları hazırlık aşamasındadır. Potansiyel Jeotermal alanlar tespit edilmiş ve Sondaj çalışmalarına başlamıştır. 

 

 

 

 Enerji Depolama

21. yüzyıl elektrik şebekeleri için kritik olan, hızla gelişen bir teknoloji sektörüdür. Türkiye de SARA ; enerji depolamasında , enerji dönüştürücü teknolojisini uygulayan bir firmayız.

Depolama da , Altyapı maliyetlerini en aza indirirken şebeke yönetimine yardımcı olmak için enerjiyi anında emen ve enjekte eden büyük ölçekli gelişmiş akü sistemlerinde uzmanız. Büyük ölçekli piller, frekans konvektörleri ve rüzgar ve güneş enerjisi üretimindeki değişiklikleri dengeleyerek şebeke güvenilirliğini arttırır.


Pil ile depolama projelerini  geliştirme, finanse etme, mühendislik ve işletme konusunda derin deneyimimiz - temel tedarikçi ilişkilerimizle birleştiğinde - depolama çözümlerini özelleştirmemize ve düşük maliyetli proje oluşturmamıza olanak tanır.

 SARA ENERJİ  , Enerji Depolama Sistemleri (EDS™)

 En son teknoloji üzerine inşa edilen  Enerji Depolama Sistemleri (EDS™) , çıkış gücü ve enerji açısından modüler bir yapıda çözüm sunarız. Çeşitli çalışma modları ve herhangi bir voltaj seviyesine bağlanma esnekliği, EDS™ ; üretimden başlayarak tüm elektrik sistemi için tercih edilen bir çözüm sunmaktadır. Özellikle yenilenebilir enerji entegrasyonu ve İletim ve Dağıtımdan , orta çaplı ve mikro şebekelere kadar kullanılabilir. Yerleşik esnek tasarım, birkaç yüz kWh'den birkaç yüz MWh'ye kadar özelleştirilmiş bir çözüm sağlamamızın yanın da uygun şartlar da  ölçeklenebilir imkanda sağlar. EDS™ de : frekans ve voltaj regülatörü , peak shaving and intermittent  güç modları dahil olmak üzere kesintisiz güç desteği sağlar.

 

Sara , EDS, sistemleri ile anahtar çözümler sağlıyoruz.

Akıllı Şebekeler için Enerji Depolama Sistemleri

Küresel ısınma gibi çevresel kaygılar dünya çapında sorunlar haline geldi. Bu nedenle, güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji türlerini kullanan dağıtılmış güç kaynakları ve her türlü güç kaynağını etkin bir şekilde kullanan Akıllı Şebekeler, oldukça umut verici teknolojiler olarak kabul edilmektedir.

Güç şebekeleri, arz ve talebi optimum şekilde dengeleyerek istikrarlı güç kaynağı sağlar. Ancak, verimi istikrarsız olan güneş enerjisi ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı artmaya devam ettikçe, tüm şebekeye güç temini istikrarsız hale gelebilir. Bu, çeşitli zorlukları beraberinde getirir.

Bu tür zorlukların üstesinden gelmek için, "elektrik gücünü depolayan" teknolojiye ihtiyacımız var. Elektrik enerjisini enerji depolama sistemlerinde depolayarak, elektrik yükü eşitlenir ve enerjinin verimli kullanımını teşvik eder. Enerji depolama sistemleri, acil bir durumda yedek güç kaynakları olarak da kullanılabilir.

 Enerji depolama sistemleri çok yönlüdür ve bu, çeşitli kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayabilen ve çeşitli alanlarda kullanılabilen bir teknolojidir. Bunlar arasında yenilenebilir enerji kullanan elektrik jeneratörleri, enerji iletim ve dağıtım ekipmanları gibi şebeke ekipmanlarının yanı sıra ticari tesisler, fabrikalar ve evler gibi kullanıcıların taleplerini karşılayan enerji depolama sistemleri inşa ediyoruz.

 

  

Enerjiyi genel olarak ısı ve elektrik olarak elde etmekte ve kullanmaktayız. Şekli ne olursa olsun ilk günden bugüne insan için enerji başlıkları dört ana konuda toplanmıştır; Bunlar Enerjiyi;

  • Üretmek
  • İletmek
  • Dağıtmak
  • Depolamak

 

şeklinde sıralanabilir. İlk üç madde enerjiyi üretmek ve son kullanıcıya ulaştırmak için gerekli adımları kapsamaktadır. Son madde olarak depolama ise her üç başlıkta bize sürdürülebilir ve verimli kullanıma imkânı sağlamaktadır.

  

 

Enerji  Depolama Sistemleri

Elektrik depolama sistemleri, kullandıkları depolama teknolojilerine göre kimyasal/elektromekanik, mekanik, elektromanyetik ya da termik düzenekler olarak sınıflandırılabilirler.

 1. Kimyasal ve Elektromekanik Elektrik Depolama Sistemleri (Chemical and Electromechanical Electric Storage)

1.1. Bataryalar

1.1.1 Kurşun Asit Bataryalar

1.1.2 Nikel Kadmiyum Bataryalar (NiCd)

1.1.3 Nikel Metal Hibrit Bataryalar (NiMH)

1.1.4 Lityum İyon Bataryalar (Li-ion)

1.1.5 Akışkan Bataryalar 

1.1.6 Sodyum Sülfür Bataryalar (NaS)

1.1.7 Sodyum Nikel Kolorid Bataryalar (NaNiCl2)

1.1.8 Elektrikli Çift Katmanlı (Double Layer EDLC) Ultra Kapasitörler

 

2. Elektromanyetik Depolama Sistemleri Manyetik Süper İletkenler

 

Mekanik, elektrokimyasal ve elektriksel teknikler elektrik depolama için kullanılmaktadır. Isıl yöntemler çoğunlukla ısı enerjisi depolama için kullanılırken  tuz uygulamalarında  olduğu gibi dolaylı olarak elektrik depolama için de kullanılabilmektedir. Termokimyasal ve kimyasal tekniklerde doğrudan bir depolama yoktur. Ancak depolanmış hidrojenden yakıt pilleri aracılığıyla enerji üretimi(dönüşümü) sağlayabilmektedir. Kullanımdaki tüm enerji depolama sistemleri Yukarıdaki tabloda  özetlenmiştir. Termokimyasal ve Kimyasal yöntemler enerji dönüşümü amaçlı oldukları için bu yazının kapsamında değildir. Dönüşüm sistemleri dışında elektrik enerjisini depolamada aşağıdaki teknikler kullanılmaktadır.

 

Rüzgar enerjisi, dalga gücü ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları devreye alındıkça ve giderek artan bir oranda şebekeye bağlandıkça, enerji depolama sistemleri (EDS) önem kazanmaktadır. Şebekenin bu tür güç üretim sistemlerinin istikrarsızlığı ve öngörülemezliğiyle başa çıkmasına yardımcı olmak ve bunları eşit derecede değişken tüketici talebiyle eşleştirmek için Enerji Depolama Sistemlerine ihtiyaç vardır. 


Copyright © 2021  Tüm Hakları Saklıdır. Sara Enerji A.Ş.